10 Haziran 2014 Salı

Maç İzleyen Futbola İlgisiz Sevgili


Yaşam size tahmin ettiğinizden çok daha az vakit sunuyor. Hele ki benim gibi sevgili ile farklı saatlerde çalışıyorsanız Dünya Kupası boyunca futbola ilgili olsun ya da olmasın pek çok maçı beraber izlemek zorunda kalabilrsiniz. Buradan da sevgililere Bild'in derlediği biraz da benim eklediğim bazı KURULMAMASI gereken cümleleri sıralamak isterim. Normal koşullarda çevremde futbol bilgisine hayran olduğum pek çok kadın olsa da ilgisiz kalabalık için bunları yazalım..

Hizmet dediğin budur..


-Ben Robben'i Bayern'de oynuyor sanıyordum, öyle dememiş miydin?

-Bu maç çok mu önemli? (Arkasından gelecek olanı biliyoruz çünkü)

-Aaa bunun formaları çok güzel. Ben Kamerun taraftarıyım bundan sonra (Çarşıdan domates mi beğeniyorsun)

-Bir maç kaç dakika sürüyor? (Gugılı aç bak.. öğren, ezberle artık)

-Bu kim? Çok yakışıklıymış.. (Fashion TV'yi açıp ben sorsam sonu iyi bitmiyor ama)

-Hangisi Arjantin.. Sarılar mı Maviler mi? (BU seviyedeysen bilmesen de olur, bilsen ne değişecek? sorma!)

-Alt tarafı futbol... (Sakın sakın! Sakın..)

-Bir de bunun için milyonlarca euro alıyor.. (sana ne? Sen mi veriyorsun parasını?)

-Maça daha 20 dakika var. O zaman kadar başka bir şey izlesek? (Maçtan daha önemlidir o öncesindeki 20 dakika)

-Maradona oynuyor mu hala Arjantin'de ? (Buna da şükür aslında.. tanımayanı var sonuçta)

-Şimdi bunun rövanşı olacak mı? (Bilgili bilgisiz..)

-aaa gördün mü? Tükürdü! (O an çok daha başka önemli bir şey oluyor diye düşünüp içinde yaşa tükürüğü)

-Ben saydım 21 kişi.. (Sayma!)

-Diğer maçta berabere olunca bitmişti burada niye bitmedi? (Ya öğren adamadakıllı ya da hiç bulaşma)

-Niye gol değil, geçti top çizgiyi.. (Ofsayt meselesi.. )

-Oleyyyy gol olduuuuu goooooooool  (İlgilenmiyorsun, taraftarı değilsin ama illa ki ilgilendiğini görsel olarak kanıtlamak için bu sahtekarlığa gerek yok..)

Eleştirelim mi Övelim mi: Yunanistan



Bir futbol sever olarak Yunanistan'ın gurubunda sonuncu olarak elenmesini istiyorum. Bunun da nedeni televizyon başına oturduğumda bana "yeni" bir şey sunmayışıdır. 37 yaşındaki Karagounis, 34 yaşındaki Katsouranis keza çok beğendiğim bir forvet olsa da 34 yaşında Gekas. Solda efendim Samaras nihayet 30'a gelirken sağda Salpingidis 32. Yani üçlü orta sahası ve üçlü forvet hattının ortalaması 30 üzeri.

 Daha da önemlisi ikili blok savunma seti kurarak ezberlenmiş sistem üzerinden gidiyorlar. Elbette iki hücumcu bekini ileri çıkarıp Maniatis'i stopere çekerek 3-3-3-1 gibi farklı bir dizilim denemezse durum bu. Keyif vermiyor. Futbolsever olarak İspanya futbolu baygınlığının bir benzeri de burada var.

Ben Santos'un saha içerisindeki stratejik aklından etkilensem ve salt savunma futbolu olarak bakmasam da (Portekiz'de de vardır bu güzellik) genel kanı bu yönde.

Lakin eleştirebilir miyiz?

Sen önce dön aynaya bak adama derler..

 11 milyonluk nüfus. İstanbul'un yarısı kadar olan insandan yeter seviyede yetenek çıkmadığı gibi liglerinin durumu da çok iyi değil. Buna rağmen üst üste üç Avrupa Şampiyonası'na da katılım gösterdiler. Yani bizim dilimize pelesenk olmuş "turnuva takımı" kimliğini çok daha zor koşullar altında gerçekleştirdiler. 2004'de Avrupa Şampiyonu olduklarını bir kenara da koyalım. 2004 yılında Rehhagel'in kurduğu sistemi devam ettirme başarısını göstererek "ekol" oluşturdular. Türkiye'nin yarım yüzyıldır söyleyip de başaramadığını gerçekleştirdiler.

Teknik direktör seçimi söz konusu olduğunda 2 kez AEK'i 1 kez PAOK'u çalıştırmış Portekizli Santos'un Yunan Ligi'nde tek bir şampiyonluğu dahi olmamasına rağmen takımın başına getirerek Rehhagel'in kurduğu sistemin işlemesine sebebiyet verdiler. Bir "akıl" söz konusu nihayetinde. Strateji ve izlenilen bir yol..

Şimdi sormak gerekir; Selçuk inan mı 37 yaşındaki Karagounis mi? Nuri Şahin mi Katsouranis mi? Arda Turan mı yoksa Samaras mı? Burak Yılmaz nerede oynuyor Gekas nerede? Caner Erkin mi Holebas mı? 

 Avrupa Şampiyonası grup eleme maçlarında tek bir yenilgi dahi almadan turnuvaya katılırken Dünya Kupası'na ise sadece Bosna Hersek'e mağlup olarak Bosna ile aynı puanda olup averaj farkıyla baraj maçı oynamak zorunda kaldılar.

Avrupa ve Dünya Şampiyonası'na katılım gösterdikleri 2 eleme gurubundaki saysıız maçta sadece 1 mağlubiyetleri var. Brezilya yolculuğu esnasında elemelerde oynadığı 10 maçın 8'inde kalesinde gol görmedi. Yediği toplam 4 golün de 3'ü Bosna maçında gerçekleşti. Başarı değilse bu nedir? 5 maçı 1-0'la almak stratejik aklın göstergesidir. Oyuncuları yıldız değil, ligi kötü de bu nedir peki?

 Üstelik göze hoş gelmese ve izlemesi çok keyifli olmasa da.. bir ekolden de bahsedebiliriz sanırım..

11 milyonluk Yunanistan bu kadro gücüyle buralara geliyorsa "nasıl" geldiğinin çok da önemi yoktur. Eleştirmek istiyorsanız Brezilya'ya Almanya'ya gideceksiniz arkadaşım. İspanya'ya, Belçika'ya.. Bu kadro kalitesine rağmen hayvani yeteneklere sahip takımlar gelip yenemiyor, "iki farkı" ancak rüyalarında görüyorsa eleştirelecek olan Yunanistan mıdır?

Futbolda her yetenekli takım daha az yetenekli olan kadroya yense, keyif olur mu? Neymar'ları mı var Reus'ları mı Messi'leri mi? Bu gerçeğe rağmen galibiyet almaları başlı başına futbolun keyfinden, belirsizliğin kattığı anlamdan dolayıdır.

 Üstelik Santos Portekiz'in Bento'su gibi stratejik aklı gelişkin taktiksel açıdan donanımlı bir teknik direktör. Maçları kazanma şekli ve oyun kurgusu da kesinlikle dikkate değer ve fakat yeni bir yıldız olmadan aynı kurguyu devam ettirme zorunluluğuna sahip olduğu için biz "futbolseverler" sıkılıyoruz belki ama eleştirmeye hakkımız yok. Daha çok memleketin oraya bakıp "neden" sorusunu daha gür bir sesle sorması gerekir. Bir başarı öyküsüdür nihayetinde..

Çünkü Yunanistan  der ki.. Yeter sayıda yeteneğiniz,  Avrupa'nın dev kulüplerinde oynayan oyuncularınız olmasa dahi "başarı" kazanabilirsiniz. Bunları bahane olarak öne sürmeyin. Werder Bremen'in üçüncü forveti dahi olmayan giristayas ile Avrupa Şampiyonu olmak mümkünse futbolda her şey olabilir. Bu gerçek zaten çiviliyor seni ekran başına.



Portekizli başarılı teknik direktör Santos "genç oyuncu" konusunda cimri davranıyor. 37 yaşında üstelik maç eksiği olan Karagounis'den vazgeçmiyor. Partneri Katsouranis belki yerini Tziolis'e kaptırabilir ama 2012 şablonunda çok büyük değişimlere gitmeyecek zira Yunanistan savunmasıyla yaşayan bir takım ve burada dinamizmini kaybetmiş yaşlı oyuncular yine de "avantaj" sağlıyor taktiksel yetkinlikleri nedeniyle. Doğru yerde bulunarak etkili müdahalede bulunmaları asli faktör. Bireysel beceriden ziyade başarı için gereken takım bütünlüğü. Kompakt bir yapı oluşturduğu ölçüde başarılı olabilirler ve bu yüzden daha yetenekli değil daha takım yapan oyuncular seçiliyor.

Öte yandan kabaca Yunanistan defansını "Pasif savunma" olarak da özetleyebiliriz. Topun olduğu bölgeye kayarak topu takip edip farklı koşullara yeniden adapte olup hata ihtimalini fazlalaştırmaktan ziyade blokları sabit tutarak ana yapı korunmasına öncelik tanıyorlar. Örnek vermek gerekirse top bek ile stoper arasına geldiğinde hareket edecek olan stoperdir ve dörtlü savunma bloku şeklini bozmadan ceza sahasının içerisini korumaya devam eder. Kayma yaşamazlar, topun-adamın  ceza sahası içerisinin dışında tutulmasına özen gösterirler. Savunma önü hali hazırda stopere kayan bir içeriğe sahip.

Tam da bu savunma kurgusu nedeniyle önündeki adamı rahat bir şekilde geçen, teknik kapasitesi yüksek ve Almanların çok sevdiği o dar alanda harika işler kotaran çilingir oyuncu sayısı fazla olan Japonya Santos'un taktiği için önemli bir tehdit oluşturuyor.

Hücumda ise ilk silah Samaras. Bu oyuncunun topu saklama özelliği, diyagonal oynama becerisi ve arkasındaki hücumcu beke yer açması nedeniyle bu takımın en önemli silahı haline geldiğini söyleyebiliriz. Tarzı kötü, estetikten yoksun bir topla ilişki söz konusu ama fazlasıyla yararlı bir oyuncu.  Samaras'ın topu ön alanda tutma becerisi, ters kenardan gelen oyuncuya dahi aktarabilecek yeteneği ve saha görüşünün yanı sıra golcü olması ön alanda Yunanistan sisteminin en değerli oyuncusu oluyor.

Formsuz geldiler

Yunanistan'ın en büyük sorunu Gekas dışında yıldız oyuncularının turnuvaya formsuz gelmesi. Konstantinos Mitroglou Premier Lig'e transfer olduktan sonra sakatlık ve fit olmadığı için  sadece 3 maç yaptı..  Karagounis bu sezon 7 maça denk gelecek dakika süre alabildi. Takımın yıldızı konumunda olan Sokratis Dortmund'daki sakatlıklar nedeniyle forma giyse de her maça 11 başlayamadı.

3-3-3-1 olur mu?

Forvetten devşirme ve  kenar orta konusunda uzman Holebas ya da Tzevallas sol bek oynayacak. Bindirmeleriyle zaman zaman Salpingidis'in dahi önüne geçerek üçlü bir hücum seti oluşturan Torosidis ise sağ bek. Bu iki beki orta saha çizgisine getirip Maniatis'i stopere yerleştirip farklı bir sistemi dener mi? En azından geriye düştüğü zaman böylesine bir hücum mantığı geliştireceğini söyleyebiliriz. Bu da "farklı" bir Yunanistan izlememize sebebiyet verecektir. 

Ne yaparlar?

Pasif savunmaya karşı çok hareketli bir Kolombiya karşılaşmasından çıkacak sonucu merak ediyorum. Kapalı blok savunmaya karşı bu gibi kilitleri açacak birden fazla oyuncuya sahip Japonya'nın rakip olduğunda ortaya neler çıkacak, izleyip göreceğiz. Kadro kalitesi ve pek çok açıdan grup sonuncusu olacak gibi dursa da Santos'un stratejik aklı Yunanistan'a yine bir beklenmedik zafer yaşatabilir.

TRAFİK KAZALARI


Trafik kazası haberleri ülkemiz için en üzücü haberler arasında yer alır. Dikkatsiz ve kuralları hiçe sayan sürücülerin neden olduğu trafik kazası haberini yapmak biz haberciler için de çok kolay olmamakta. Özellikle ölüm içeren trafik kazası haberleri bir de kendi yaşadığınız il ve ilçe insanları ile ilgiliyse bu haberi hazırlamak gerçekten çok kolay değil. Ancak her işte olduğu gibi profesyonel davranarak haber vermeye devam ediyoruz.Talas express haber, haber konusunda tecrübesini kullanarak trafik kazası haberlerinde Kayseri için gerekli tüm bilgilendirmeleri yapmaktadır. Bunu yaparken kullanacağı görüntülerde titiz davranmaktadır. Yaşanan kazaların meydana getirdiği maddi ve manevi hasarları en doğru şekilde yansıtmak için çalışmaktadır. Kayseri haberleri içerisinde olmasını en istemediğimiz kaza haberlerini verirken haberleri insanlarımızın en az üzüleceği şekilde yayınlamaya çalışmaktadır.
Yaşanan kazalarda olay yerine ulaşarak kaza hakkında tam bir bilgi alınmaktadır. Trafik polislerinin verdiği bilgiler ile olay yeri tanıkları dinlenmekte, kazanın nedeni haberlerin içeriğinde aktarılmaktadır. Trafik kazası haberlerini verirken insanları etkileyecek olumsuz fotoğraf ve videolardan özellikle kaçınılmaktadır. Yalnızca Kayseri’de meydana gelen trafik kazası haberleri verilmemektedir. Talas başta olmak üzere çevre ilçelerde meydana gelen maddi ve manevi hasarlı tüm kaza haberleri takipçilerimize ulaştırılmaktadır. Emniyet kaynaklarına bağlı kalınarak haber içerikleri oluşturulmakta, kesinleşmemiş bilgileri içeren haberler yayınlanmamaktadır. Trafik kazası haberlerinde sadece bir haberde bulunması gerekenlere yer veririz.

9 Haziran 2014 Pazartesi

Rueda'nın Ekvador'u


Reinaldo Rueda

Ekvador'un antrenörü Rueda teknik direktör diplomasını Köln'de 1990/91 döneminde aldı. Akıcı bir şekilde almanca konuşabiliyor. Kolombiya U20'sine bronz madalya aldırarak dikkatlerini üzerine çekti. Geçtiğimiz Dünya Kupası'nda Honduras'ı çıkardı şimdi de Ekvador'u. Nihayetinde iki turnuvaya da takım götürmeyi başardı. Brezilya'da ses getirmesi çok kolay değil ama düştüğü grup içerisinde ilk maçında İsviçre'ye bir sürpriz yaparsa(istemiyoruz öyle bir şeyi) yakından tanıdığı Honduras'ı da geçeceğini düşünüyorum. 

Ekvador deniz seviyesinin 2850 metre üzerinde maçlarını oynadı. Haliyle evindeki 8 maçın 7'sini kazanırken 16 gol atıp 3 gol yediler. Net bir kontra takımı olarak 4-4-2 oynayacaklar. Valencia'yı kaçırmak asli görevi. İlginç olan sürpriz yok. Kenarlardan yüklenecek ve direkt oyunla kontradan fizik üstünlüklerini kullanarak puan koparma peşinde olacaklar. 

En azından Valencia'nın topu oyuncunun arkasına atıp geçmesini izlemek bile keyif verebilir. Ya da diğer kenardaki Montero'dan şık çalımlar izleyebiliriz. 

Ekvador hakkında diyeceklerim bu kadar. O grupta İsviçre'yi ateşli bir şekilde desteklediğim için umarım ilk maçta yenilir, kontra gücünü geride kalan maçlarda gösterir diyerek kapatıyoruz dosyayı.

8 Haziran 2014 Pazar

Pep Guardiola Eylemde



Oldukça stresli geçen bir sezonun ardından tatile gitmek yerine Katalanların bağımsızlık savaşı adına meydanlara attı kendisini. Berlin'de gerçekleştirilen eylemde Katalunya halkının kendi kaderini tayin etmesini istiyor. Ayrılıkçı katalanlara destek veren Guardiola, Avrupa'nın pek çok şehrinde yapılan eylemlerin Berlin kısmına iştirak ederek o çok az olan tatil günlerinden birisini de feda etmiş oldu.

Bizim memleketin anlayacağı dilden o da bir çapulcu!

Hayat TV: Kupa Günlüğü



Kupa kaldırılasıya kadar her akşam 20:45'de Hayat TV'de kupaya dair pek çok ayrıntıyı konuşacağız.

Fatih Atlay, Mithat Fabian Sözmen, Özenç Kurt ile beraber gerçekleştiriyoruz. Haftanın 4 günü(Salı, Çarşamba, Perşembe ve Pazar)  ekranda benimle Özenç'i göreceksiniz. Bugün C grubunu işliyoruz.

Nasıl izlerim:

Frekans Bilgilerimiz Türksat 3A Frekans: 12525 Polarizasyon: Dikey Sembol Rate: 30000 Fec: 5/6

İnternetten izlemek için boşluğa hayattv canlı izle yazarsanız pek çok seçeneği göreceksiniz..

Hızlı ve Atletler: Kolombiya


Kolombiya

Almanya, İsviçre, ABD ve Şili sonrası ilgimi çeken diğer bir ülke Kolombiya.  Diğer 4 takımın aksine teknik direktörleri için ekstra bir paragraf yazmayı dahi düşünmüyorum 2006 Arjantin faciası sonrası. Hala affedilmemiş değiliz. Jose Pekerman'dan bahsediyorum elbette. Messi'yi oynatmaması bir yana o oyun içerisinde Riquelme'yi çıkarmak gibi çok temel bir yanlışı yapmış olmasından dolayı hakkında hala daha iyi bir şey yazamıyorum maalesef. Ve fakat Kolombiya kadrosu ise tek başına umut veriyor üstelik Falcao sakatlığına rağmen.. Ocak 2012'de takımın başına geçen Pekerman ise en azından bu zamana kadar iyi iş çıkarttığını yine de söylememiz gerekir. 

HIZLI VE ATLET

90 Dünya Kupası başarısından sonra uzunca süren bir sessizlik dönemi geçirdiler. Son 3 Dünya Kupası'na da katılım gösteremediler ve fakat son iki yılda kadrosunda bulundurdukları oyuncuların geldiği seviye inanılmaz. Falcao'nun sakatlığı sanıldığı kadar büyük bir boşluk yaratmayacaktır. Sevilla'dan Carlos Bacca, öte yandan Porto'dan bu Kolombiya kadrosuna girmekte zorlanan  Jackson Martinez  gibi yıldızlar bir yana Almanya'da bu sezon gösterdiği çıkışla Dortmund'a transfer olan Adrian Ramos'un forma giyeceği dahi belirsiz. Ön alan yeterince kaliteli ayaklardan oluşuyor ki henüz daha geçtiğimiz yıl Porto'dan 45 milyon euro karşılığı Monaco'ya transfer olmuş hücumun her yerinde oynayabilen takımın yıldızı James Rodriquez'den bahsetmedik bile.. U20'de topla haşır neşir olduğu her saniyeyi izlemekten büyük bir keyif aldığım Quintero'nun  bu turnuvada A milli takıma tam olarak entegre olacağını düşünüyorum.  Bitirici vuruş konusunda eksiği olsa da hızı ve tekniğiyle büyüleyen Cagliari'de oynayan kenar forvet Victor İbarbo'yu unutmayalım. Seria A'nın bu sezon en fazla dripling yapan oyuncusu olan Cuadrado ise benim Lecce performansından bu yana hayranlıkla izlediğim oyuncuların başında geliyor. Fiorentinalı kanat oyuncusu bu sezon gösterdiği peformans ile Dünya Kupası'nın parlatacağı/tanıtacağı yıldız adayları arasında yer alıyor.

Bu hücum gücünü Napoli'den Zuniga ile West Ham United'dan Armero gibi sprinter iki kanat bekinin desteklediğini de düşünürsek Şili'nin önünde Arjantin'in arkasında elemelerde gurubu ikinci bitirmesi kimseyi şaşırtmıyor. 

Yakından tanıdığımız Mondragon turnuvanın en yaşlı oyuncusu sıfatıyla 42 yaşında Dünya Kupası'na gitmesi saha içerisinden ziyade saha dışının atmosferi düşünülerek yapılmış bir tercihtir. Öte yandan Trabzonspor'dan hatırladığımız Teofilo Guiterrez ise bu takım içerisinde önemli bir role sahip.

FALCAO'NUN YOKLUĞUNDA RODRİQUEZ ve  QUİNTERO

Falcoa kalitesinde bir futbolunun benzeri günümüz futbolunda buluhnmadığı için yeri tam anlamıyla doldurulaması çok zor. Bitirici vuruş konusundaki becerisi bir yana ön alanda organizasyon gerçekleştirme konusunda sıkıntılı olan takımın en güzel opsiyonuydu. Merkezden değil kenarlardan oyuna açılan Kolombiya içerideki gol canavarına göre pek çok aksiyon gerçekleştiriyordu. Bu açıdan onun yerine Ramos ya da Bacca'nın oynaması gibi problemlerden ziyade  geride hücuma akıl katıp farklı bir şekilde bu oyuncunun yokluğunu giderecek olan Quintero'ya takımın ihtiyaç duyacağını söyleyebiliriz. Belki bugüne kadar 3 kez A milli formayı sırtına geçirmesi dezavantaj olarak görülebilir ama 45 milyonluk James Rodriquez'den çok daha önemli olacaktır onun varlığı. 

Kolombiya'nın iki yıldızı olan James Rodriquez ile Juan Quintero'nun "Envigado" yıllarından..


Şüphe yok ki Falcao sonrası takımın en değerli oyuncusu Monaco'ya 45 milyon euro karşılığı transfer olmuş James Rodriquez. Muazzam şutlarının yanı sıra hızıyla oyuna kattığı hareketlilik ve üst düzey tekniği ile fark yaratıyor. Çalımları, golle burun buruna getiren ara pasları da muazzam. Maç  içerisinde serbest rolde ve sürekli pozisyon değiştirerek oynuyor. Bireysel yeteneği ve futbol becerisi nedeniyle çok açığa çıkmasa da "Statejik düşünme yetisi" zayıf. Cristiano Ronaldo formatına yakın bir üst düzey yetenek. Arkadaki orta sahaların daha çok savunma yetilerine göre seçildiğini de düşünürsek forvet arkasında tüm bu gelişmeler  Quintero'yu zorunlu kılıyor Kolombiya'ya. Özellikle hücumda Falcao'suz bu takıma bir "akıl" şart. Üzerine yazılan analizlerde kadroda kendisine pek yer verilmese de En azından benim beklentim bu yönde.Falcao'nun yokluğunun yaratacağı en önemli sorun hücum organizasyonlarında tek başına hızın yeterli olmayacak olmasıdır. Stratejik zeka ile Quintero ilerdeki  Rodriquez, Bacca gibi yıldızları ok daha verimli kılar.



MARTİNEZ ZOR BACCA BURUN FARKIYLA

Porto'da 60 maçta 45 gol atan Jackson Martinez'in uluslararası kariyerinin zayıf oluşu ve saha içi karakteri nedeniyle Falcao'nun yerine en azından turnuva öncesi  aday olarak görülmüyor.  Sevilla ile bu sezon Avrupa Ligi'ni kazanan Bacca burun farkıyla önde olsa da arkasındaki aday bu sezon Dortmund'a transfer olmuş Adrian Ramos. Teofilo Gutierrez ise yeteneği diğerlerine göre çok daha az olsa  kombinasyon futboluna yatkınlığı gibi barındırdığı farklı özellikler nedeniyle Jackson Martinez gibi bir yıldızdan dahi çok daha değerli oluyor Kolombiya adına. Ramos ve Bacca ceza sahası içerisinde iş bitirici. Ramos'un kafası, kombinasyon futboluna olan yakınlığı ve fizikli oluşuyla kenar forvetlere yer açması artıları olsa da Bacca'nın hızı, kontra futboluna daha yatkın oluşu ve ceza sahası içerisinde konumlanışı Ramos'a göre bir seviye daha iyi oluşu da onu burun farkıyla bu yarışta öne çıkarıyor. 



ORTA SAHA İKİLİSİ

Carlos Sanchez ve Abel Aguilar'ın uyumu geçtiğimiz hazırlık maçında harika bir şutla nefis gol atmış olan İnter'den yine  Fredy Guarin'i dışarı itiyor. Sanchez'in mücadele gücü, her yere basacak olan temposu ve savunma özellikleri ile Aquilar'ın yönetmenliği iyi bir şekilde sentezleniyor. Öte yandan rakibin kontraları da savunma yetisi yüksek iki oyuncu ve biraz da Aguilar'ın stratejik zekası ile engelleniyor. Böylesine sprinter ve hücumcu iki beke rağmen kontra konusunda sorun yaşanılmamasının nedeni de bu iki oyuncunun geride kalarak kanat beklerinin gerektiği anda kademesine girecek olması. Ön alanda topun dolaşımı ve hücumun olgunlaşması konusunda sorun yaşamasına sebebiyet verse de savunma açısından ideal bir ikili olduklarını söyleyebiliriz. Pekerman'ın 4-1-3-2 ile Guarin'i de içeriye alması elbette mümkün ama ana planı Sanchez-Aquilar üzerine olacaktır.

Kontra takımı olabilir..

Şöyle bir düşündüğünüz zaman Zuniga Armero ve hatta Arias  bekleri.. Rodriquez-Cuadroda kenarlarıyla olası gruptan çıkma zaferinin ardından dev takımlara karşı muazzam bir kontra takımı olacak kapasiteye sahip Kolombiya. Böylesine güçlü kenarları olan takımın Falcaco gibi ceza sahası golcüsüyle beraber durudurulması güç bir makinaya dönüşebilirdi. Bacca ve Ramos'un da ceza sahası içersinde etkili golcü olduklarını düşünürsek Kolombiya geriye yaslanarak Quintero'suz kenarlara bağlı etkili bir kontra takımı yaratabilecek kapasiteye sahip. Üstelik bu kadro içerisinde savunma kalitesinde de artış olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Tam bu noktada geriden derinlemesine atılacak toplar için Ramos'dan ziyade yine Bacca'nın kullanılacağını da düşünebiliriz. 4-4-2 ya da 4-4-1-1 ile oynayacak olan Kolombiya bu açıdan iki seçenekli bir takım olacaktır ve belirleyici unsur Quintero'nun plana ne şekilde dahil olacağıdır.

Savunma

Benim temelde en merak ettiğim konuların başında Kolombiya savunmasının dünya kupasında etkinliği olacaktır. Zira takımın atlet, hızlı, çevik ve fizik üstünlüğüne sahip olmasından dolayı temel futbol kurallarını dahi yıkacak ölçüde bir kaotik ortamda savunma gerçekleşiyor. O kıtada onlardan daha hızlısı, çeviği ve atleti yok ve bunun avanrajını sonuna kadar kullandılar. 2012 Ocak ayında takımın başına gelen Pekerman oynadığı ilk 9 maç içerisinde sadece 3 gol yedi. Son 3 maçta 6 gol yemesi biraz da turnuvaya katılımın garantilenmesi sonucu oluşan rehavetten kaynaklıdır. 

Öncelikle Kolombiya'nın hücum gücü, atletik yapısı  ve hızı pek çok takımın saldırırken çok daha dikkatli olmasına yol açıyor. Savunmada bekleyen Kolombiya hızlı hücumlar için kadrosunda birden fazla oyuncusu olması kendisine saldırılmasını da zorlaştırıyor. Öte yandan savunma dörtlüsünün stabilize olduğu yerde öndeki oyuncular ceza sahasının dışında topa sahip olan oyuncuya "orantısızca" saldırıyor. Dengesiz ikilemeler, bazen bir oyuncuya üç kişi saldırması ve kaotik bir yapı içerisinde topa yeniden sahip olmak istiyorlar Soru şudur: Avrupa takımları  ya da daha seri hücum eden takımlar bu düzensizliği ne şekilde cezalandırır

Zira olağan koşullar içerisinde bu ÇOKLAMALAR aynı zamanda pek çok BOŞ ALANIN da açığa çıkarıyor. Lakin fizik olarak üstünlüklerini de kullanarak bu açıklara topun ulaşmasına izin vermediler.  Pas kalitesi yüksek ve topun dolaşımı konusunda usta takımlar bu kaotik ortamı çok iyi bir şekilde değerlendirebilirler. Gurubunda bulunan Japonya bu açıdan çok büyük tehdit oluşturuyor. 

JAPONYA ZORLAR

En uzun savunma oyuncusu Zapata'nın 1.87 oluşu ve kenar ortaları karşısında yetersiz oluşları bir başka handikapları. Bir de tahminde bulunalım. Yunanistan'ın tuzağına düşeceklerini sanmıyorum ve dişine göre bir rakip olarak görüyorum. Fildişi Sahili'ni ise geçebilecek kadro kalitesine sahip. Gruplarda onları zorlayacak tek takımın Japonya olduğunu düşünüyorum.